MENÜ
(Sayfa Yapım Aşamasındadır.)

Friday, February 16, 2007

6- Kaşgarlı Mahmut ONBİRİNCİ ASIR

MAHMUT KAŞGARİ diye eski kitaplarda adı geçen ve Kaşgar'da doğmuş olan Mahmut'un hayatı üzerinde pek az biligi vardır. Ama bütün Türk illerini gezdiği ve altı bölümde topladığı Türk lehçelerini doğu-batı lehçeleri diye gruplandırdığı eserine yazdığı ön sözden anlaşılmaktadır. Mahmut bu seyahatlerini tamamladıktan sonra Maveraünnehir'den çıkmış ve Bagdat'a kadar gelerek Abbasi sarayında kendisine gösterilen itibara karşılık, Türkçe öğrenmek isteyen Araplar için sözlük hazırlamağa başlamıştır. O çağda Araplar, din yoluyla Asya doğru otorotilerini genişletiyorlardı. Buna karşılık Müslümanlığı kabul edeli henüz yüz yıl bile olmayan Türkler, silahları, askerleri ve ilim güçleriyle kabul ettikleri dinin yayılmasına yardımcı olmaktıydılar. İşte Kaşgarlı Mahmut, Türk ülkelerinde başarılı oldmaları ve beraber çalıştıkları Türklerle anlaşabilmeleri için o zamanın Arapçasından çok daha zengin ve renkli olan kendi ana dilini Araplara öğretmek için eserini meydana getirmiştir.



     Divan ü Lugat-it Türk, bir önsözle sözlük kısmından meydana getirmiştir. Önsözde yazar Türk dilinin tarifini, lehçelerin özelliklerini sayar ve dilbilgisi kurallarını, Arapçadakilere kıyasla gösterip tesbiteder. Ana dilin Arapçadan çok üstün olduğunu söyler ve örnekler verir. Bu arada, o bilgileri nasıl elde ettiğini, nasıl bütün memleketleri gezip dolaştığını da anlatır.



     İkinci, yani sözlük bölümü, Türkçe kelimelerin Arapça izahlarını kapsar. Bu sebeple, eser, Arapça yazılmış bir Türkçe sözlüktür. Arapça dilbilgisi şekillerine göre sıralanmış 7500'den fazla kelime hakkında açıklama yapmıştır.



     Büyük bilgin kelimelerin açıklamalarını yaparken kelimelerin nerelerde ve hangi anlamlarda kullanıldığını göstermiştir. Bu esere ve onu izleyen başka eserlere kadar yazılı edeiyat örneklerimiz bilinmediği için, daha önceki yüzyıllara ait sözlü edebiyat örneklerini Kaşgarlı'nın kitabından öğrenmekteyiz. Sagu denilen ağıtlar, koşuk dediği koşmalar, sav dediği atasözleri ve nazım şekillerinden başka verdiği destan örneklerine bakarak mesela Alp Ertunğa adındaki destanlaşmı kahramanın varlığını da yine Divan ü Lugat-it Türk'ten öğrenmiş bulunuyoruz. Bu sebeplerden dolayı Kaşgalı Mahmut'un Divan ü Lugat-it Türk'ü hem dil, hem edebiyat, hem toplum ve sosyoloji tarihimiz bakımından çok önemli belgeler toplayan bir kaynaktır.



     Ancak bu kaynak 1910 yılına kadar bilinmiyordu. Gerçi Katip Çelebi'nin 'Keşfüzzünun' adlı bibliyografyasında Kaşgarlı Mahmut'tan da sözedilmiştir. Ama bu bilgi çok sınırlıdır. Vanizade Nazif Paşa'nın yakınlarından bir hanım, 1910'da İstanbul'da ki Sahaflar Çarşısı'nda dolaşırken bu dev eseri tozlu raflarda bulmuş ve satın almak istemiştir. Elindeki ganimetin kıymetin kadrini ancak o zaman anlayazn kıtapçı 25 altına kadar yükseltmiş, hanım da bunu alamamıştır. Ama işi Maarif Nezareti'ne duyurmuştur. 'Neidüğü belirsiz bir kitaba avuç dolusu altun verilemeyeceği' gerekçesiyle Nezaret, eseri satın almayı reddetmiştir. Haber kitap delisi merhum Ali Emiri Efendi'ye intikal etmiştir. Kitaplarını millete hediye ederek Fatih Millet Kütüphanesini kurmuş ve ilk müdürlüğünü yapmış olan Ali Emiri Efendi, kitapçıyı tetkik ettikten sonra adamı kütüphaneye kitleyerek para tedarikine çıkmıştır. İşte böyle borç harç satın alınan Divan, uzun zaman Ali Emiri Efendi'nin kıskanç titizliğiyle kütüphanede saklanmıştır. Efendi, eserin basımına ancak Sadrazam Talat Paşa'nın ricası üzerine razı olmuştu.



     Eldeli yazma, Kaşgarlı Mahmut'un el yazısı olmamakla beraber ondan 192 yıl sonra Şamlı Mehmet adında usta bir hattat tarafından yazılmış yer yeryüzünde tek nüshadır. Kaşgarlı, eserini Araplara kabul ettirmek için iki yerde, Peygamberin iki hadisini zikrede ki, şunlardır:


     'Yüce Tanrı: Benim bir ordum var ki ona Türk adını verdim. Onları doğuda birleştirdim. Bir millete kızarsam cezalandırmak görevini onlara veririm' buyurmuştur.


     Yüce Tanrı: Türkçe öğreniniz, çünkü Türkçenin uzun bir saltanatı vardır.. diye buyurur.



     'Divan ü Lügat-it Türk' dünyanın her yanında, türkoloji ilmiyle uğraşan pek çok bilgin için paha biçilmez bir kaynak olmuştur. Üzerinde şimdiye kadar yerli, yabancı uzmanlar çok çeşitli incelemeler yapmışlardır.

No comments: