MENÜ
(Sayfa Yapım Aşamasındadır.)

Tuesday, February 13, 2007

2- Attila 395 - 453

      Tıpkı Büyük İskender gibi, bütün Dünyaya hakim olmak ihtirası ile dopdolu bulunan Attila, bu büyük emelini tamamen gerçekleştiremedi ama, tarihin tanıdığı en ünlü, cihangirlerden biri oldu.



     Gençliğini barış için rehine olarak Roma'da geçirmiş, bu yüzden Roma kültürünün yanısıra, zaaflarını ve karakterlerini incelemiş, latinceyi de ana dili gibi öğrenmişti. Hükümdar olduktan sonra , Romalılar hakkındaki bütün bu bilgilerini en iyi şekilde değerlendirmeyi başardı.



     Attila, önceDoğu Roma'yı hedef aldı. Bizans üzerine yürüdü. Kendisinden aman diliyen imparatoru yıllık vergiye bağladı. Bir süre sonra vergisini ödemeyen imparatora, bunu pek pahalıya ödetti.Balkanlardan Mora'ya, ordan İstanbul kapılarına kadar olan bölgeyi ele geçirdi. Bizanslılar vergiyi iki katına çıkartarak vergiyi iki misline çıkartarak İstanbul'u kurtardılar. Fakat, bu arada Bizans imparatoru III. Valentinianus, bir suikastçi göndererek Attila'yı öldürtmeye teşebbüs etti. Bu teşebbüs akim kaldı. İmparator bu kez kendi emriyle, suikasti hazırlayn adamın kafasını kestrip Attila'ya göndermekle, kendisini temize çıkartmaya kalkıştı.. Bu arada III. Valentinianus'un hayatı boyunca evlenmemeye mahküm ettiği kız kardeşi, rahibe olarak kapatıldığı manastırdan Attila'ya bir nişan yüzüğü göndererek kendisiyle evlenmeye hazır olduğunu bildirdi. Bütün Avrupa'ya dehşet saçan Attila, Bizans imparatoru'na daha sert bir mesaj göndererek, nişanlısının kapatılmış bulunduğu manastırdan serbest bırakılması ve müstakbel eşine çeyiz olarak Batı Roma imparatorluğunu yarısını verilmesini istedi. III. Valentinianus , Büyük Türk-Hun İmparatoru'nun bu yeni teklifi karşısında kara kara düşüncelere daldı.
Bunun verdiği huzursuzluk bütün bizansı kapladı. Bitip tükenmeyen korkulu günler ve aylar başladı Doğu Roma İmparatorluğu Sınırları içinde...



     Attila'nın bütün emeli Batı ile Doğu Roma İmparatorluklarının kendisine karşı birleşmelerini önlemekti. İki cephede birden savaşmak istemiyordu.Doğu Roma'yı bu huzursuzlukta bırakdıktan sonra ani bir kararla Batı Romaya Yürüdü. Bir hallaç pamuğu gibi attı Batı Roma İmparatorluğu'nu Roma'ya Girmesinin gün meselesi halini aldığı bir sırada, Papa III. Leon, bizzat Atilla'nın Karargahına giderek Roma'yı Çiğnememesi için ricada bulundu. Hatta bun için kendisine yalvardı. Papa'nın bu yalvarışı karşısında istilayı durdurmayı kabul eden Attila Romalıları çok ağır bir vergiye bağladı.



     Sekiz yıl içinde bütün Avrupa'da eşi görülmemiş ölçüde büyük bir istilada bulunan Attila, korku ve dehşet ifade eden tek isim oluvermişti. Bu Yüzden son derece adil bir hükümdar olmasına rağmen, bütün avrupa kendisini barbar gözüyle gördü. Onun etrafına saçtığı büyük korku ve dehşetin psikolojik bir sonuç olmuştu bu yanlış teşhis..



     Attila yanlız büyük bir istilacı ve yaman bir komutan değil,
mükemmel bir hükümdardı. Tarih onu , milletine medeni bir düzen veren ve dünyada posta teşkilatı kuran ilk kişi olarak tanır.



     
Attila'nın ilk eşi ve başkadını Arıkan idi. Ölümünden sonra yerine geçen oğlu İlek'in anası olan Arıkan'dan başka birkaç kadın daha almıştı. 453 yılında, Büyük Türk-Hun İmparatorluğu'nun başkenti olan Etzelburg'da (Bugün Macaristan sınırları içinde olan Attila şehri)
IIdiko adında genç bir kızla evlendi. Elli sekiz yaşında olmasına rağmen son derece dinç ver kuvvetli idi. Zifat gecesinin sabahında bütün Avrupa'yı tir tir titreten büyük cihangir yatagında ölü bulundu. Ağzından, burnundan boşalan kanlarla, bütün yatak kıpkırmızı olmuştu. Ölümünün şidetli bir burun kanamasından mı, bir hastalıktanmı, yoksa bir suikast sonucu mu meydana geldiği kesinlikle anlaşılamadı.



     Cenazesi ölümünün ertesi günü yapılan çok büyük bir törenle kaldırıldı. Cesedi altın bir tabuta konulmuştu. Bu tabut önce gümüş, sonra demir bir mahfazın içine yerleştirilmiş ve böylece toprağa verilmişti.Attila, ölümünden sonra, kimse tarafından rahatsız edilmeden ebedi uykusunu uyumak isterdi Bunu, böyle vasiyet etmişti.
Bu nedenle mezarını kazıp kendisini toprağa verenler okla vurulmak suretiyle hemen oracıkta öldürüldü. Sonra mezarının yanından geçmekte olan bir çayın mecrası değiştirildi, sular başka tarafa, çok muhtemel olarak mezarın üzerinden verilen yeni mecradan akıtıldı. Böylelikle büyük cihangirin arzusu yerine getirilmiş oldu. Ne yazık ki bugün mezarının yeri dahi bilinmez....


Avrupa hun imparatorluğu

Attila zamanındaki Hun toprakları

Wikipedia'da Attila


No comments: